Hakkımızda
Efendilerin Manifestosu
İcat edildiği günden beri futbol her zaman halkın sporu olmuş, geniş kitlelere hitap etmeyi başarmıştır. Zamanla futbol insanların hayatında öylesine önemli bir konuma gelmiş ki, masa başında çözümlenemeyen davalar sahada çözüme kavuşturulmuştur. Kimi zaman ise toplumların afyonu olmakla suçlanmıştır. Değişmeyen tek gerçek ise her daim keyif verici olduğudur.
Günümüzde ise futbol, çağa ayak uydurmuş ve endüstriyelleşmiştir. Futbolun büyük bir endüstri haline gelmesi maddi olanakları arttırırken, manevi değerleri büyük ölçüde yaralamıştır. Artık sosyal hayattaki sorunların çözümü bir yana, saha içinde yaşanan ve saha içinde kalması gereken küçük olaylar bile haddinden fazla büyütülerek saha dışına taşmakta, sosyal hayatı tehdit etmektedir. Bu durumda “Güzel Oyun” kavramından bahsetmek mümkün müdür? Futbolu içine düştüğü yozlaşma cehenneminden kurtarmak için bir kafasını para, bir kafasını şike, bir kafasını ise bahis olarak tasvir edebileceğimiz üç kafalı mitolojik canavar Kerberos’un karşısına çıkacak kadar yürekli Herkül’lerin soyu tükenmiş midir?
Fakat şu sıralar kulaktan kulağa bir söylenti dolaşmakta! Güya, bir grup güzel oyun sevdalısı cengâver, her hafta Beylerbeyi 75. Yıl Stadı’nda buluşup, centilmenlik için, sportmenlik için, güzellik için, eğlenmek için meşin yuvarlağın peşinde koşturmaktalarmış. Kim bilir, belki de bu söylenti doğrudur. Kim bilir belki de futbolun geleceğinde ümit vardır. Belki de futbolu ve dünyayı EFENDİLİG kurtaracaktır...